Karar yazarı Elif Çakır, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den AKP’ye transferini köşesine taşıdı. Çakır “Yargı eliyle yolsuzluk, rüşvet gibi ağır suçlamalarla CHP’li belediyelere yönelik operasyon yürüten iktidar partisinin normal şartlarda en azından partisinin temiz olduğunu göstermek için bile hakkında bu kadar soruşturma olan bir belediye başkanının yakasına parti rozetini takmaması lazım gelmez mi?” diye sorduğu yazısında AKP’nin artık bunları umursamadığına dikkat çekti. Çakır, “CHP’nin ‘Topuklu Efesi’ de netice odaklı… Erdemliler Hareketi olarak kurulan, ‘yolsuzlukla, rüşvetle’ mücadele etme vaadiyle iktidara talip olan AK Parti’nin 24. Kuruluş Yıldönümünde topuğunda ‘yolsuzluk, rüşvet’ suç dosyalarını sürüye sürüye partinin genel merkezine geliyor,” ifadelerini kullandı.
Çakır şöyle yazdı:
“Yargı eliyle yolsuzluk, rüşvet gibi ağır suçlamalarla CHP’li belediyelere yönelik operasyon yürüten iktidar partisinin normal şartlarda en azından partisinin temiz olduğunu göstermek için bile hakkında bu kadar soruşturma olan bir belediye başkanının yakasına parti rozetini takmaması lazım gelmez mi?
Gelir elbette.
Ama umurunda değil, bunları umursamıyor. Çünkü AK Parti artık bunları umursama, mahçup olma, kim hakkımızda ne düşünür eşiğini çoktan geçti.
Neticeye bakıyor. Netice olarak CHP’nin en güçlü kalesini çökerttiğini, CHP’nin en şöhretli belediye başkanını transfer ettiğini görüyor.
CHP’nin ‘Topuklu Efesi’ de netice odaklı… Erdemliler Hareketi olarak kurulan, ‘yolsuzlukla, rüşvetle’ mücadele etme vaadiyle iktidara talip olan AK Parti’nin 24. Kuruluş Yıldönümünde topuğunda ‘yolsuzluk, rüşvet’ suç dosyalarını sürüye sürüye partinin genel merkezine geliyor.
Dolayısıyla ‘Sonuç itibariyle Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapma imkanı kalmadı’ derken de ‘gördüğüm lüzum üzerine istifa ediyorum’ derken de doğruyu söylüyor.
Ama madalyonun öteki yüzünde yazan hakikati, CHP’de kendisi için neden siyaset yapma imkanı kalmadığını, istifa için gördüğü o lüzumun ne olduğunu dilekçesinde yazmıyor ama yakınlarına söylemiş:
‘6 metrekarelik cezaevi koğuşu!'”
Yazının tamamı için .