Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP’nin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan konuşmasında uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’ye yönelik not artırımına ilişkin, “Tam 11 yıl sonra gelen bu not artırımı, esasen Türkiye için çok geç kalmış bir adımdı. Peki bunlar yeterli mi? Elbette değil. Türkiye’nin ekonomik kapasitesinin bu oranların çok çok üzerinde olduğunu gayet iyi biliyoruz.” dedi.
Erdoğan, Kredi derecelendirme kuruluşları Türk ekonomisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapıyor. Bir kredi derecelendirme kuruluşunun geçen hafta kredi notumuzu iki kademe birden artırması bunun en son örneğidir.” İfadelerini kullandı.
ERDOĞAN GEÇMİŞİ UNUTTU
Erdoğan bugün objektif değerlendirme yaptığını söylediği kredi derecelendirme kuruluşlarına geçmişte çok sert sözlerle yüklenmişti.
Odatv, Erdoğan’ın geçmişte bu kuruluşlarla ilgili söylediklerini derledi.
Erdoğan, 7 Nisan 2017’de Adana Sanayi Odasının etkinliğinde yaptığı konuşmada “Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye verdiği notların kasıtlı olduğunu ifade ederek, “Örneğin, komşumuz, batmış, bitmiş, hali ortada. Kredi derecelendirme kuruluşları buna öyle bir not veriyor ki bizi geçiyor.” demişti.
“KESER DÖNER SAP DÖNER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarında yaşadıkları hayal kırıklığını çok açık bir şekilde görebiliyoruz. Onlar tamamiyle hissi, ‘Türkiye’yi nasıl köşeye sıkıştırırız’ mantığıyla yaptıkları açıklamalarda, her zaman söylemişimdir, bu açıklamalar siyasidir, objektif değildir. Bunlar ısrar dahi edememişlerdir ama hepsi de ters köşe olmuşlardır. Bu kuruluşlar hiç istemeseler de Türkiye’nin ortaya koyduğu başarıyı kabul etmek zorunda kalıyorlar. Sürekli yanılmanın getirdiği utancı eminim siz de hissediyorsunuz. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Vaka bu. Kasıtlı bir şekilde aldıkları yanlı ve yanlış kararlar ile en büyük zarara yine bu kredi derecelendirme kuruluşlarının kendileri uğradı.” Demişti.
Erdoğan şu ifadelerle devam etmişti:
“Malum kuruluşlar artık bizim ve dünyanın birçok ülkesinin gözünde inandırıcılıklarını kaybetmişlerdir. Örneğin, komşumuz, batmış, bitmiş, hali ortada. 400 milyar avro Avrupa’ya borcu var. Bütün bunlara rağmen bakıyorsunuz, kredi derecelendirme kuruluşları buna öyle bir not veriyor ki bizi geçiyor. Nasıl oluyor bu iş? Böyle bir şey olabilir mi? Sipariş üzere not veriyorlar. Türkiye’nin bunlara ihtiyacı yok.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mart 2017’de Show TV-Habertürk TV-Bloomberg HT ortak canlı yayınında Veyis Ateş’in sorularını yanıtlamış ve orada da konuyla ilgili şunları kaydetmişti:
“HİÇBİRİ TUTMADI”
Türkiye ciddi bir sıçramanın içinde. Türkiye yatırımlarını durdurmuyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların hiçbirisi tutmadı, hiçbirisi Türkiye’ye yatırımı durdurmadı”
“BIRAKIN SAHTEKARLARI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 31 Ağustos 2018’de ise Cuma namazı sonrasında Balıkesir’de kredi derecelendirme kuruluşlarına sert sözlerle yüklenirken “Anlatıldığı gibi yok kredi derecelendirme kuruluşları şöyle söylemiş, böyle söylemiş. Bırakın o sahtekarları. Onlar bizim hakkımızda çok şey söylediler” demişti.
ŞİMŞEK DE DEĞER VERİYOR
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de uygulanan ekonomi programının olumlu sonuçlarının uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarına yansıdığını belirtmişti. Bakan Şimşek “Standard and Poor’s ülke kredi notumuzu 11 yılın ardından 1 kademe artırırken görünümü pozitif olarak korudu.” ifadesini kullanmıştı.
ŞİMŞEK GELDİ İŞLER DEĞİŞTİ
Erdoğan’ın ekonominin başına Mehmet Şimşek’i getirmesinin ardından kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye bakışı da değişti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poor’s ve Fitch, Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, kredi notu görünümünü “pozitif” olarak korumuştu.
Kredi derecelendirme kuruluşları, finansal piyasada en önemli rollerden birini üstleniyor. Yani ülkelerin sahip oldukları ekonomik ortamda borçlarını ödeyebilecek seviyede olup olmadığını araştıran kuruluşlar ülkenin mali durumu ve performansını inceliyor.
Bu kuruluşların tarihi 1837 yılına kadar uzanmakta.
Kredi derecelendirme kuruluşları, tahvil ve borçlanma aracı ihraççılarının yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyecekleri konusunda yatırımcıya bilgi sağlıyor. Aynı zamanda ülkelerin devlet borçları hakkında bilgi sunuyor.
MALİ KRİZLERE KATKI SUNAN KURULUŞLAR
Özellikle kurumsal yatırımcılar, belirli bir ülkenin genel yatırım atmosferini tanımlamak ve değerlendirmek için ülke kredi notuna bakıyor. Böylece o ülkeye yatırım yapıp yapmayacağını anlamlandırmış oluyor. Dolayısıyla ülke notu, genellikle kurumsal yatırımcıların belirli şirket, sektör ve ihraç eden menkul kıymet sınıfını dikkate alıp almayacağını belirlemek için kullanılıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının mali krizlere katkıları büyük oluyor. Çünkü kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına bakılarak yatırım yapılıyor. Böylece büyük bir sıkıntıdan kurtulma şansı elde edilebiliyorlar. Çeşitli kredi derecelendirme kuruluşları tarafından sağlanan analizler, yatırımcılara riskleri görerek ilerleme olanağı sağlıyor.
Odatv.com
